Salı, Ocak 18, 2011
oyuncaklarım ve ben...
Çocuk oldum galiba bi kaç dakikalığına..
Odamda çocukla çalıştıktan sonra genelde çocuğa oyuncakları toplatmaya çalışmak zor olur. Benim de anaç ruhum kabarır heralde o anlarda, ısrar etmem. Çocuk oynar, dağıtır, sonra alır başını çıkar gider anneciğinin kollarına..
Yerdeki oyuncakları toplama bahanesiyle oturmuştum oysaki yere..
Baktım tek tek parçaları elime alıyorum inceliyorum.. üst üste koyuyorum, tabir-i caizse kule yapıyorum.
Kulenin her bir parçasında kendimden birşeyler koydum. Düşündükten sonra farkettim.
Her koyduğumda bazen iç çektim bazen gülümsedim.
Puzzle parçalarını aldım elime tek tek, ne kadar da dağılmışlar savrulmuşlar o yana bu yana.
Bir bütünün parçalarının biri orada biri burada.
Birbirlerini bulmak için bir uğraşları da yok,zaten birkaç tanesi de benim avuçlarımda. Birleştirmeye çalıştım ama elimdekiler birbirlerinin eşi değildi.
Bir bütünün ayrı ayrı parçalarıydı ama yan yana olamazlardı, bütüne aykırıydı, olmadı…
Birleştiremedim. Aman of dedim, kutunun içine koydum hepsini,
Aman of, bıraktım dağınık kalsın!
Rengarenk küçük adamları aldım elime.
Aslında bayılırım renklerine.
Hiç düşünmedim onları büyük plastik kutunun içine fırlatırken.
Ve en son adamı fırlattığımda “ve basket”dediğimde…
Hepsi artık kutunun içinde diye düşündüğümde, kapattım kapağı üzerlerine,
Sessiz seslerini duymayayım diye.
Son oyuncakları toparlamaya çalışırken dalmışım gitmişim, bozmuşum tekrar yapmışım bozmuşum tekrar yapmışım..
Nerelere gittim geldim, farkında olmadan geride kalan hangi yüze selam verdim, kime yüzümü ekşittim, hangi güzel anıma gülümsedim; bilmiyorum, derken
“napıyosun sen sıpa” diye bi sesle irkildim.
Oyuncakları topluyorum, diye cevap verdim. “bu halinin fotoğrafını çekmem lazım” dedi. Aldı bi güzel çekti.
Çekti ve sınıfına gitti öğrencilerinin yanına..
Fotoğraflara baktım sonra..
Toplamaya çalıştığım oyuncaklara..
Oyuncakların içinde kayboluşuma..
Bi de ohooooo daha daha fazlasına..
Dedim ya çocuk oldum galiba bi kaç dakikalığıma…
Elimde oyuncaklarım, gittim iç dünyama ve döndüm tekrar odama,
Hayatıma….
İçimizdeki çocuk hiç ölmesin…
PINAARR YAŞAMM PINARIIIMMMM
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
ne güzel oyuncaklarınız var öyle :) kıskandım vallahi şimdiki çocuklar gerçekten çok şanslılar hem oyuncaklar için hem de bu güzel yaşam pınarları olduğu için :) fotografları çekmek de çok iyi olmuş sevgiler...
YanıtlaSilOyuncaklar güzel ya gerçekten.. Biz büyüyünce onları unutuyoruz ama elimize aldığımızda çok zevkli oluyo gerçekten..
YanıtlaSilÇoook teşekkür ederim.. :))
Sevgiler..
kolun iyileşmiş sanırım :)Oldukça güzel görünüyorsun
YanıtlaSiliyileşti canım :) çok teşekkür ederim..
YanıtlaSilevt cnm içimizdeki cocuk hiç ölmesin yoksa bu hayat çekilmez :))
YanıtlaSilevet haklısın :)
YanıtlaSilsevgiler...
Amin diyorum..öldüren çok o çocuğu..onlara herşeye inat....
YanıtlaSilO.K.A.Amin...
YanıtlaSilSEVGİLER...
Ne kadar tatlı :) oyuncaklar arasında küçük bir kız çocuğu gibisin...
YanıtlaSilİçimizdeki çocuk ölmesin tabii, ama büyümesin de. Aslında hiçbirimiz içimizdeki çocuğu öldürmüyoruz, büyümesine izin veriyoruz çoklukla. Herkes değil tabii :)
Kaan :)
YanıtlaSilKüçük kız çocuğu; Teşekkürler :))
Bence o çocuk büyümemeli, büyürse İçimizdeki Çocuk olmaz çünkü... İçimizdeki Büyük Çocuk olur :)
bak çocuk gibi cevap verdim ;)
Sevgiler.
Aslında arada bir çıkartıp oynamak lazım:)
YanıtlaSildüş gücü adına....
Naz, aynen katılıyorum :))
YanıtlaSilsevgiler..