Bugün senden gidiyorum.
Çok yakın ya da çok uzak olması fark etmez, gidiyorum ya önemli olan bu.
Bu kararı verdim ya önemli olan bu. Nasıl verdim bilmiyorum nasıl istedim bilmiyorum ama bildiğim, bugün senden gidiyorum.
Misafirlikti sanırım benimki gerçekten yerleşmeye gelmemişim. Bi kaç parçam geride kalmış, üzgünüm, söyleyememişim.
Bugün senden gidiyorum ama seni de sana bırakıyorum aslında.
Ellerini kullanmayı öğren, gözlerinin dünyayı nasıl gördüğünü gör, kendi sesinin farkına var, kendi parfümünü kendin seç, makarnanın kıymasını kendin kavur ve kıyafetlerini sen kendin seç.
Bi kendini bul bakalım.
Eksikliğimi hissetme kendini hisset benden önce bensizlikten önce.
Dolabını aç iyice bak kıyafetlerine, neler almıştık beraberce.
Sonra çık kendi başına alışverişe. Yeniden doldur dolabını.
KENDİNİ koy dolabın içine.
Benden sonra kendin ol bi bakalım..
Uyurken kanepenin üstünde, battaniye örtmezsen üzerine, üşümeyi öğren…
Anahtarını unuttuğunu kapının önünde fark ettiğinde, çilingir aramayı öğren…
Cüzdanında paran kalmadığında bi sonraki ay daha tutumlu olman gerektiğini öğren,
En alt çekmecede biriktirdiğimiz paraları unut yine, hatırlama, bırak kalsınlar orada..
Bi gün lazım olabileceklerini hatırla..
Balkondaki çamaşırları toplamayı öğren, ama zamanında..
Yemek yapmanın inceliklerini farket..
Salatalıkları yıkayıp mı yıkamadan mı buzdolabına koyman gerektiğini öğren.
Peynirleri aldığımız peynirciye git ve bu sefer KENDİN peynir seç. Peynir almayı bile öğren.
Yokluğumda çok şeyi öğren.
Ben bugün senden gidiyorum.
Sensiz adım atmaya ve sensiz nefes almaya
Özgürlüğümdeki kendimi tanımaya.
Ben bugün senden gidiyorum
Nasıl oldu diye sorma,
Gidiyorum ben..
Ha bi de,
Aşk her yerini sarmışken nankörlük yapmayı biliyorken sen şimdi
Aşksızlıkta aşkı aramayı öğren bakalım..
Bi öğren bakalım…
Pınar, şunları söylediğimiz bir insanın hayatımızda bunları yazacak kadar bile yeri olmamalı gibi geliyor, biliyor musun? Belki de yanlış düşünüyorum ama ben böyle hissettirip de sonradan farklı hissettiren birisi ile karşılaşmadım.
YanıtlaSilAslıcım, ben de senin gibi düşünüyorum.
YanıtlaSilBöyle hissettiren birisinin sonradan ne hissettirebileceği ihtimali yoktur heralde..
böyle hissettikten sonra "acaba" da denmemeli bence.. ;)
Hani bazen eşlerden biri daha çok sevgi verir ya... karşısındaki de tapusunu aldım sanır. Koy verir eşini... Hiç gitmez sanır hep kendisini çeker sanır.. Sonra bir bakar yalnızlığıyla başbaşa kalmış... böyle yaşanan çokk birliktelikler çok terk edilişler var acı ama gerçek...
YanıtlaSilSayın Karaca,
YanıtlaSilevet haklısın, malesef öyle...
sevgiler.
Bence bu kendinden gidişin öyküsü.. Sen kendinden gidiyorsun ve bu veda mektubu kendine..
YanıtlaSilAşklarını içinde yaşayanlar gitmeli bence kendinden. Aşkın kalbine sığıyorsa, kalbin aşkından büyükse, gitmeli o zaman kendinden. Aşk yüreklerden büyük olmalı, sığmamalı, kendimizden katmamalı ona hiçbir şey. Bırakılmalı o saf ve ilk geldiği haliyle aşk. Aşk bizi kendi yüreğine almalı, o gelmemeli, biz gitmeliyiz..
Yaşadığın küçük aşkları yüreğine sığdırıp büyüttün ya yıllarca Pınar, nasıl da büyük hataydı bu ve kendi acılarını kendin yarattın aslında.
Bırak gitsin bu yürek kendinden... Yeni yüreğinde büyütme ama hiç bir şeyi aşka dair, Aşka git... o gelmemeli, gelirse aşk olmuyor çünkü PınarAşk oluyor....
Kaan,
YanıtlaSil"Bırak gitsin bu yürek kendinden... Yeni yüreğinde büyütme ama hiç bir şeyi aşka dair, Aşka git... o gelmemeli, gelirse aşk olmuyor çünkü PınarAşk oluyor...."
çok beğendim... Nasıl yazıyorsun bunları, var mı bi sırrı?? =))
sevgiler..
Sen böyle söyleyince ben de bir an düşünüp sordum kendime :)
YanıtlaSilSanırım bu "bir an durup düşünmem" her şeyin cevabıydı, düşünmeden yazıyorum... Düşünerek yazsam illa kendimden katacağım çünkü.
Bak bu konuyu irdeleyeceğim içimde; neden bazı şeyleri düşünerek, bazılarını düşünmeden yazıyorum?
acaba bırakıp gıttıklerımız,bırakılıp gittiklerinin gerçekten farkında olabiliyorlar mı ki ya da ne kadar tamamlayıcı olduğumuzu yalnız kaldıklarında bizim kadar hissedebilecekler mi acaba ? sanmıyorum ama ümit ediyorum belki de...çok güzel bir serzenişdi bırakılanlara sevgiler...
YanıtlaSilKaan, irdele bakalım, yine harikalar yaratırsın eminim... :)
YanıtlaSilBurcu'cum, herkes herşeyin farkında olsa kimse bırakılmak zorunda kalmaz heralde ?
(sebepsiz gidişler bu genellememe dahil değil)
;)
sevgiler...
Kaan (yüz kızarıklığıyla): Her irdeleme girişimim Güzel Aşk'ın içinde eridi. Demem o ki Pınar, Güzel Aşk'a gitmek lazım içimizdeki sevgileri aşk sanmamak için.
YanıtlaSilBir de şu dikkatimi çekti; sen bu sevgileri içinde öyle beziyor, kendinden öylesine katıyorsun ki aşka cidden yaklaştırıyorsun. Ama işte yaklaşmak bile yeterli olmuyor. Mühendislikten filozofluğa atlamadan susmalıyım :)))) zira elimdeki bu teknik hesabı bitirmem lazım bu gece.
"Kimdi giden,kimdi kalan
YanıtlaSilGiden mi suçludur her zaman
Ne zaman başlar ayrılıklar
Dostluklar biter ne zaman...
Her geçen gün bir parça daha
Aldı götürdü bizden
Aynı kalmıyordu hiçbir şey
Değişiyordu herşey kendiliğinden...
Artık çözülmüştü ellerimiz
Artık bölünmüştü yüreğimiz
Birimiz söylemeliydi bunu
Ötekini incitmeden...
Kimdi giden, kimdi kalan
Aslında giden değil
Kalandır terkeden
Giden de bu yüzden gitmiştir zaten..."
Murathan Mungan'ın bu şiirini hatırlattı bana yazdıkların...
sevgiler....
Kaan, bazı şeyleri ben kendi kendime aşklaştırıyorum demek, ya da ben hayal ettiğim aşkımı tek başıma yaşıyorum ve belki de kafamdaki AŞK'A yakıştırdığım gibi yazıyorum,
YanıtlaSilay bilmiyorum...
Senden bi ricam da var, GüzelAşk'ı yaz bana bi gün...
CepAyna'mmm, "kalandır terkeden giden de bu yüzden gitmiştir zaten.." çok severim bu şiiri, hatırlatman güzel oldu, iç çekerek okudum ;))
sevgiler....