Pazar, Eylül 25, 2016

sonbahar yazısı.. :)

soğuk bir pazar gününden herkeslere merhabaaaa :)

sonbahar en sevdiğim mevsimlerden biri.
spnbahar demek trenchcoat'lar, kotceket ler demek... havanın sarılığını renklendirecek şalların boyunlara sarılması demek, dışarda oturup polar şallara sarılmanın keyfi, içtiğimiz sıcacık kahveler, çaylar demek...
sonbahar yakınlaşmak demek... yazın vıcık vıcık sıcaklığından kurtulup da esen rüzgarda yanımızdakinin koluna girmek demek... sırnaşmak demek...
fotoğraf çekmek demek... "sonbahar fotoğrafı" demek... kuruyup düşen yaprakların oluşturduğu muhteşem ahenk demek...
evde oturmaktan zevk almak demek... üşümekten keyiflenmek demek...
yağmur demek
toprak kokusu demek
bence sonbahar, yazın aşırı sıcaklığından kurtulup bi "oh be" demek... :)

şimdi yazarken fark ettim de artık pek fotoğraf çektirmiyorum, çekmiyorum... hayatıma snapchat girdi gireli hele, daha da azaldı fotoğraf çekimlerim ama hala çok severim çekmeyi de çektirmeyi de...

eylül harala gürele geldi geçti... yeniliklere alışmaya çalışmakla, farklılıkları özümsemeye çalışmak, geride bıraktıklarımı özlemek, bocalamak, yine de şükretmek ile geldi geçti..

ne diyelim....
Eylül'ün son haftası güzel geçsin diyelim...

sevgiler...

:))



Pazartesi, Eylül 19, 2016

No topic

Herkes kendine göre çok "iyi"dir zaten. İyi bir insan iyi bir arkadaş iyi bir eş iyi bir öğretmen iyi bir doktor iyi bir vasıfsız eleman. 

"Ben olmasaydım sen var ya,...." Diye cümleler kurup tüm harikaları kendimiz yaratmışız gibi böbürlenmeye bayılırız... Her yaptığımız doğrudur ya, bu yüzden olumsuz eleştiri kabul etmeyiz, laf söyletmeyiz, kendimize yönelik olmayan sözleri bile sarfettirmeyiz, bağırırız, sustururuz, çünkü "ben bilirim"dir doğrumuz.. Bu yüzdendir karşıdan kendimize bakmaya körlüğümüz... Bu yüzdendir belki de en sevdiğimizi kırdığımız, yaraladığımız... Bile bile yağmaladığımız... Duyduklarımız yüzünden öfkeden çıldırdığımız... 
Hep kendi "ben bilirim"lerimiz yüzünden... 

Karşımdaki ne diyo, diye sorgulamayı bilsek, kızmadan önce değerlendirebilsek, Hiç mi haklılık payı yok, diye bi aklımızdan geçirsek... 
Kalp kırmadan önce bi "kıyamasak"... 
Kırmasak 
Dağıtmasak 
Yağmalamasak
Sarsak 
Sarılsak 

Kendimizi karşımızdakinin yerine koysak, hadi bunu yapamadık, bi dursak dinlesek "ne söylüyo, neden söylüyo" diye bi düşünsek dağıtmadan önce... 
 
En sevdiğini nekadar kırabilir bi insan...  
Bir kalp, kim için kırılmaya değer? 
İnsan en sevdiğinin kalbini ne için kim için kırmayı göze alabilir, 
Korkmaz mı hiç? 

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...