Perşembe, Ocak 21, 2010

yaz-sil...


Aslında bu yazıyı yazmak için açmamıştım sayfayı. Çok farklı bi resimle, çok farklı bi yazıyla ilerliyordum ki, bi noktaya geldim; yüreğim istemedi, "neyse" dedim ve sildim resmi de, yazılanları da..
Yazarken, o yazdıklarım, o resimle ilgli neler neler geldi geçti aklımdan, yaşadıklarım bir bir gözümün önünden geçti.. Geçtikçe yazdım, yazdıkça hatırladım.. Her hatırladığımda farklı şeyler hissettim ve anladım ki her günüm farklı şeyleri öğrenmekle, farklı şeyleri görmekle, bazen dumur olmakla, bazen şaşırmakla, bazen çok gülmekle, bazen çok yoğunlukla, bazen çok destekle, bazen çok köstekle..
geçmiş, yaşanmış ve bitmiş..
Gerçekten o yazıyı şuanda çok mutlu bi şekilde noktalamak isterdim.. İnsanın istediği şeyleri yapamıyor olması, engellenmek zorunda kalması, ne kadar acı.. Yaşamak istediklerini istediği gibi yaşayamaması, kırgınlıklarının bunlara izin vermemesi, belki de cahilliklerin hislerin önünü kesmesi.. Acı.. Bana acı geliyor..
Yaşamak istediklerimizi doyasıya yaşamak istiyoruz.. Bize yaşatılanları yaşamak, acısını çekmek,derdini yüklenmek ne kadar zor geliyorsa yaşamak istediklerimizi de doyasıya yaşamak istiyoruz.. Bu hakkımızı elimizden alındığı zaman hem kendimize, hem karşımızdakine, hem yaşadıklarımıza, hem yaşayamadıklarımıza, hem harcadıklarımıza aynı zamanda Kazandıklarımıza, bütün bunlara işte bütün bunlara üzülüyoruz aslında,
o anda olmasak da farkında..

Her sessiziliğin altında mutlaka bi haykırış vardır, duysanız da duymasanız da.. İşte o zaman başlıyor serzenişler, kırıklıklar aslında o haykırışları duyduğunuzda..

Gönlün kırılıp, gönül koymak zor bişe..
Ne kadar büyüdüm desem de, hep kızıyorum bu konuda kendime...
Yılların yorgunluğunu taşıdım hep taşıyorum belli etmeden, ya denize atsam kaybolup gitseler, ya yakabilsem kül olup uçsalar, dedim içime seslene seslene..
Duymadı, istedi ama duyamadı yine de...
İşte bu yüzden kızgınım her defasında kendime..
Hem duyabildiğim kendi sesimi dinleyemeyen kendime, hem yazıp yazıp silmeye alışamamış ellerime, ellerime onları yazdıran, yazdıran ve sildiren beynime, yüreğime..

İşte bu yüzden kızgınım KIRGINIM her defasında kırılmaya izin veren kendime...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...