Pazar, Mart 13, 2011

Bahar Melankolisi....

Bahar gelmiş diyorlar, güneş çıkmış tepeye, ısıtıyor etrafı, yakıyor bakınca insanın gözünü. Güneş gözlükleri çıkmış ortaya diyorlar, kot ceketler çekilmiş, en canlı renklerle bezenmiş şallar dolanmış boyunlara… cafeler açmış teraslarını, bahçelere atılmış masalar, sigaralar tüttürülür olmuş keyifli keyifli, bi de nargileler fokur fokur.
Bizim evin köşesindeki lunaparktan sesler geliyor, duyuyorum ben de. Çığlık atıyor insanlar kahkahaları bile duyuluyor buradan.
Dün akşam yemeğe çıktık D&Y ile. Saçımı özensiz bi şekilde tepeden topladım. Zaten saçımın son sarı renginden de sıkıldım. Makyaj yapmadım, tırnaklarıma bakmadım. Çektim üstüme gri pançomu, bi de fuşya eşofmanımı, vurdum kendimi öylece sokağa. Yemeğe çıktık sonra onlarla, ben elimde telefonla, mesaj attım durdum bi ona bi buna…
Gece oldu. Aldım sevgili bilgisayarımı kucağıma.. Müzik gecesi ilan ettim geceyi kendime. Ve kendimi odama kapamayalı uzun zaman olduğunu farkettim. “kulaklık takıyorum duymam sizi” diye haber verdim içeridekilere, ne geliyorsa dinledim bangır bangır, söyledim de tabi bi yandan ama, duymadım ben kendi sesimi. Dinlerken söylerken ve yazarken bi yandan da elimin altında kurabiyelerim, yedim durdum. Dün gece bi çoğumuz için yeme-içme-bunalıma girme gecesiydi. Hayatımın en büyük dönemecinin sebebi olan şu gözünü sevdiğim Facebook üzerinden yorum attık durduk birbirimize. Fark ettik ki herkesin kafaları kıyak, herkes yemenin dibine vurmuş, herkes içmenin dibine vurmuş, aşk vurmuş herkesi sevda vurmuş, dibine vurmuşuz gecenin ayrı ayrı yerlerinde yedi tepeli’nin..
Sabah oldu. Zaten gece geç yatmışım yetmemiş gibi uyuyamamışım bu da yetmemiş gibi kurulmuş saat misali Pazar sabahının köründe uyanıverdim. Zorladım kendimi zorladım zorladım. Uyudum yine, oh be başardım. Uyandığımda saat 11i geçiyordu ki kalktım kahvaltı hazırladım. Kahvaltı masası 2 saate yakın öylece durdu. Ben tırnaklarımla oynadım. Kopardım. Acıttım. Kanattım. Yetmedi; dudaklarımı kopardım, acıttım kanattım, yetmedi; gittim kavrulmuş fındık aldım bi güzel yedim yetmedi gittim kalan kurabiyelerden aldım yedim, yetmedi gittim dünden kalmış makarna salatasını yedim bitirdim yetmedi, tırnaklarımı koparmaya devam ettim. İlle de dışarı çıkalım diye direttim ama yok annemi ikna edemedim. Kaldık evde Pazar Pazar.
Bu evden de sıkıldım zaten. Başka bi eve çıksaydık, herşey bu evde kalsaydı, yeni baştan başlasaydık.
Bahar gelmiş neyime, modundayım resmen. Çok ofluyor, çok koparıyor, çok acıtıyor, çok kanatıyorum kendimi. Konuşmuyorum konuşamıyorum, açamıyorum bile ağzımı cümle kuramıyorum ben de boş bırakmıyorum çenemi, ne buluyorsam hop yiyorum oluyor bitiyor..
Güneş açmış neyime aman aman neyime, offfff biri bana dur desin, çare bulsun derdime!!!

9 yorum:

  1. melankolik çirkin ördek :)
    çare sensin biliyorum bir iki güne sen bunu halledersin..bugün çıkamadın ya ondan serzenişin :)

    YanıtlaSil
  2. gerçekten çirkin oldum artık :(
    hallederiz inşallah :p

    YanıtlaSil
  3. hımm senin canın iltifat istiyor anladım..
    sen çirkin ördeklerin en güzelisin cicimmm..
    :))

    YanıtlaSil
  4. bazan böyle inişlerimiz olsa da...
    hayat güzel,bahar daha da güzel:)

    YanıtlaSil
  5. seni bahar başka türlü vurmuş pınarım :) biran önce kendine gelirsin umarım bizim yaşam pınarımız böyle değildi :)) ayrıca yakışmıyor o tırnak yeme koparma durumları lütfen güzelliğine yakışmaz sevgiler güzel olur haftan inşallah :)

    YanıtlaSil
  6. Burcuuuu, canımsın :))) iyi haftalar canım :)

    YanıtlaSil
  7. Sen bana gel, bak bahar insanı nasıl vuruyor göstereceğim sana. Olmamış bu:)

    YanıtlaSil
  8. ay eveettt lüffennn lüffennnn

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...