Tatlı tatlı koşturmacalar, telaşlar, heyecanlar var
hayatımızda bu sıralar… “gerçekten benim mi ,bizim mi” diye inanamadığımız ve
gerçek yüzümüze tatlıdan çarptığında “ay çok komik” diye tepkiler verdiğimiz bi
garip bi hoş bi değişik bişeler bişeler...
Bu süreçlerde “inanç” çok önemli… Zaten ister istemez
bişelere tutunmak zorunda hissediyor insan kendini. Belirsiz o kadar çok şey
oluyor ki, birinden dilenmek, birine yalvarmak ihtiyaç oluyor. Sanki sokakta
kalmışsınız nereye gideceksiniz bilmiyorsunuz da biri korusun kollasın
istiyorsunuz. Her kafadan bin bir ses çıkıyor, “bir ses” değil bakın “bin bir
ses”, ama o bin bir ses içinde duymak istediğiniz şeyler varsa eğer inanmak
istiyor insan. Birileri bişe diyorsa bi bildiği vardır diye düşünüp inanmak
istiyor da sonrasında yine dönüp dolaşıp ellerimizi açmış, gökyüzüne karşı dua
ederken buluyoruz kendimizi..
Çok karışık zamanlar bu zamanlar ama ne için kim için bunu
yaşıyoruz, önemli! Keşke yerine “iyiki” demek her defasında, ve pişman olmamak,
pişman da olmam, diye yaptığının arkasında durmak önemli… Tabi bu öncelikle şundan geçiyor ki; "güçsüz kaldığımı hissetsem bile varlığı en büyük güç" diyor olmak...
Şimdi ben pek bi ucu açık bişeler yazdım gibi oldu.
Konusu belli
değiiiiiiil, anafikri belli değiiiiiil bu yazının amaaaa ,
anlayan anlamıştır eminim…
Yalnızca; bu süreçte bir not defteri bir de kaleme hatta
renkli bir çok kaleme ihtiyaç oluyor. :) :) Benim de bunun için bir defterim var,
renkli kalemlerim var, aklıma takılanları not alıyorum… her şey bitip “oh be”
dediğimizde, neleri karalamış, neleri atlamış olurum bilemiyorum ama,
bu defter
yılbaşı hediyemdi benim ve 2015in tüm anılarını içine yazabiliyim diye D. Tarafından
verildi bana.
Kız arkadaşlar kız kardeş gibidir ya hani; belki de
hissetmişti D. 2015in benim yılım olacağını ya da;
O en yüreğinden dua etmişti 2015 benim yılım olsun diye…
Bilemezdik; ilk sayfasına #buhayattamucizediyebirşeyvar
yazacağımı… :) :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder