Biz küçükken sokağımızın çok güzel bi sesi vardı. Köşeyi dönmeden daha çığlıkları duyulurdu ve her çığlığının içinde bin bir kahkaha duyulurdu. Top sesleri ve “ebe” diye bağrışmalar hiç eksik olmaz, her ses birbirine benzer ve her ses birbirinden o kadar ayrılırdı ki, herkes birbirini tanır ve her sesin kendine has bir karakteri olduğunu bilirdi.
Biz küçükken sarı demirlerimizin üzerine oturmuş bir sürü çocuktuk. Kalabalıktık. Büyükler vardı. Küçükler vardı. Biz vardık. Biz küçükken, çıkmaz sokağımızın atan bir kalbi vardı.
Yaz akşamlarına aşk olmuş bitip dolan, dolup biten çekirdek paketleri ve sarı demirlerin önüne serilmiş çekirdek kabuklarıyla yaptığımız tablolar; ve her çekirdek çıtlamasında binlerce muhabbet ve sır… Uzun sokağımızın her bir apartmanında farklı birimiz otururduk, hepimiz aşağı iner, sarı demirlerin üstüne tüner, oturur sohbetler ederdik. Bazen az olurduk bazen çok, ama hep fazla olurduk, kalabalıklarda kahkahalar yükseldikçe daha da kalabalıklaşırdık, ablalar gelirdi yanımıza ağabeyler gelirdi. Biz, çoğalırdık. Biz saygı’lanırdık. Biz şakalaşırdık, kahkaha atarken alkışlardık, saçma sapan hareketler yapardık, hareketlerimize daha da kahkaha atardık, biz o akşamlara daha da ışık katardık. Sabahları bulurduk… Çok bağırıyoruz diye azarlanırdık, kaçardık, yine kahkaha atardık, azarlanmaktan tat alır, bundan hiç de bıkmazdık…
Biz küçükken komik kavgalarımız vardı bizim. Şimdi oturup konuştuğumuzda güldüğümüz, kahkalara boğulduğumuz ama küçüklüğümüzde hayatımızı meseleleri olan kavgalarımız vardı. Bizim kavgalarımızdı onlar, sokağımızın her köşesine bir “banane” bırakılmış çocukluk kavgalarımız ve barışmalarımız vardı. Bizim sokağımızda barış vardı..
Biz küçükken apartmanımızın merdivenleri hiç boş kalmazdı, boş bırakılmazdı.. O merdivenlerin üzerine oturmuş minicik popolar, cıvıl cıvıl sesli çocuklar… Gülüşmeler, şakalaşmalar… Çocukluğumuzu büyüttüğümüz merdivenlerimizde, her adımımızda farklı bir ses, her yaşımızda farklı bir nefesimiz olur, sırlarımız sır olurdu. O merdivenlerin üzerinde attığımız ilk adımlarımız, oturup yenmiş tuzlu çubuklarımız, dondurmalarımız; ilk dostluklarımız, ilk aşklarımız, İlk makyajımız, saçımızdaki ilk jöle ve büyüklük havalarımız, o merdivenlerin üzerinde bebekliğimiz, çocukluğumuz, ergenliğimiz, 20’lerimiz…
Biz küçükken, kar da yağardı sokağımıza. Kar demek, eğlence demekti. Oyun demekti. “Bütün mahallenin” evlerinden çıkıp sokağa dökülmesi, büyük küçük demeden kar topu oynamak demekti. Biz kar topu oynarken annelerin babaların pencereden bizi izlemesi demekti. Birbirimize kar yedirmek demekti. Yerlerde yuvarlanmak demek, koşarken düşmek, düşene gülmek ve kalksın diye el vermek, sonra üşüyüp apartmana girmek, eldivenleri kaloriferin üstüne sermek ve ısınmak; sonra yine çıkmak dışarı yine kara bürünmek, yine eğlenmek demek…
Kar yağıyor şimdi dışarıda. Hava soğuk ve gece. Penceredeyim ben, tek başıma; çocukluğumu izliyorum, çocukluğumuzu izliyorum. Yine cıvıldaşmaları duyuyorum yine kahkahalarımızı, başımıza gelen kar toplarını ve ardından gelen “ah” diye bağrışmaları.
Her sesi duyuyor ve her sesin sahibini buluyorum…
Kar yağıyor şimdi dışarıda. Sokağımız sessiz. Karlar olduğu gibi duruyor arabaların üzerinde. Sokağımız yalnız, sokağımız soğuk, üşüyor, kar yağıyor dışarıda, aşağısı, Bizsiz, çok yalnız…
Çok özledim çocukluğumu.
Çok özledim sizi…
örtmenimm çok sıcak bir yazı olmuş...tşkler örtmenimmmmmmmmmmmmm
YanıtlaSilnedemek örrtmenimmm beğenmene sevindim ;)))
YanıtlaSilHüzünlendim.. Benim de harika bir sokakta, neşeli çocuk sesleri ile dolu çocukluk anılarım var. Çocukluk arkadaşlarımı,ağaçları, çiçekleri, bisikletimi, doyamadığımız oyunları ve komşularımızı çoook özlüyorum. Şimdi hiç biri yok, hatta sokak bile yok. Apartmanlar yapıldı o güzelim sokağa.
YanıtlaSilbizim sokağımız da yeniden yapılandırılacak yakın zamanda malesef.. Şimdilik sokağımız aynı.. Evlenenlerimiz, taşınıp gidenlerimiz, eksiklerimiz var ama anılar tam.. zaten hep anılar kalıyor elimizde herşeyden geriye...
YanıtlaSilsevgiler... ;)
şablonda pek geziyor bu ara :)
YanıtlaSilçok keyifliydi karelerde satırlarda..
cecil ;) teşekkür ediyorum..
YanıtlaSilsevgiler.. :)
Çok güzel bir yazı olmuş, kendi çocukluğumu gördüm ben de orda :)
YanıtlaSil:)) teşekkürler....
YanıtlaSil