Perşembe, Şubat 11, 2016

bahara doğru giderken vol.10


burası BAHÇEŞEHİR'de bulunan "DUDAKPAYI MEYHANE".
 
alkolle çok arası olmayan biri olmama rağmen arada bir güzel insanlarla bi masaya oturmak sohbet etmek gerçekten iyi gelebiliyor. Alkol masası dünyadaki en hassas masalardan biri bana sorarsanız, zira bu haltı ağzıyla adam gibi içmeyi bilmeyen insanlarla aynı masaya oturmak, bırakın keyfi işkenceye dönüşüyor...

zaten en nefret ettiğim insan tipidir içtiğinde kendini kaybeden insan... yani, her bünyeyi farklı etkiler kabul, ama benim de böyle bir bakış açım var, içip içip sapıtan, normal halinden daha farklı bir ruh haline büründüklerinde ve saçmaladıklarında gerçekten insanlara saygım azalıyor...
he tabi şöyle de bi durum var, başlayınca da bırakılamıyormuş, nasıl içildiği anlaşılmıyormuş gibi cümleler de var duyduğum ama, banane ya içip sapıtan adam, pek bi komik duruyor gözümde... soytarı bile daha yüce, o kadar yani...

tabi alkolle olan münasebeti düşünceleri ifade etmeye girince bu fotoğrafın anlam ve öneminden bahsetme sırası pek bi aşağılara indi tabi.
efenim, malum #waitingforApril2 diyip duruyoruz, hay gözüne girsin 2 nisan diyenlerin sayısı kaç bilmiyorum ama aldığım yorumlar mailler ve tepkilerden güzel şeyler hisseden, okumaktan zevk alan ve bu heyecanımızı paylaşan insanların sayısının pek bi fazla olduğunu biliyorum :) ve çok da hoşuma gidiyorsunuz siz hepiniz :)

geçtiğimiz günlerde 2 tane kutlama yaptık biz... biri bizim için biri de çok sevdiğimiz iki dostumuz. için... nisan'a az kalmışken halledilmesi gereken en önemli işleri de gayet güzel hallediyoruz hallettik ve inanılmaz rahatladık. üzerime bir deve oturmuş gibimişim, yerimden kalkmaya mecalim yokmuş yahu, bitti ama sonunda, o deveyi bir kahraman kovdu gitti, yehu yaşasın oh mis...

sanırım bundan sonraki kısım da en eğlenceli ve en yorucu kısım çünkü kapımızı ev dekorasyonu çalıyor. diyor ki haydi bakalım kendi ruhunu yansıt, eve can suyunu ver.
kafamda uzun süredir düşündüğüm belli bir dekorasyon tarzı var tabi ki ama bu süreç başladığından beri hep; kafamda olmayan ne varsa gittim onları beğendim aldım. öyle ki dallı budaklı diye ifade ettiğim tabak takımlarından zamanında nefret etsem de gidip dallı budaklı bir günlük yemek takımı alan bir gelin adayıyım. aldıktan sonra delirmiş olmalıyım dedim ama, aldım gitti be kardeşim :) :) :)

ve sonra bir erken doğum günü kutlaması yaptık. şehir dışından gelen misafirimize güzel bir erken kutlama yaptık ve çok çok eğlendik... inanın insanın hayatına renk katan dostlarının olması çok önemli... doyasıya kahkaha atabilmelisiniz. avaz avaz gülmelisiniz... ama bunu çekinmeden sıkılmadan, sonrasını düşünmeden hesaba katmadan yapabilmelisiniz.
oyyhh
hayat sevince güzel diyesim geldi :))

ve tabi ki sömestr bitti ve iş yerimdeki takvimime çentik atmaya devam ediyorum. araya uzunca bir tatil girince, geri dönüp de üzerini çizdiğim günlerin sayısı bir hayli fazla oldu :)
bugünü de saymaz isek 50 günümüz var.

şimdiiiii

Ya Allah Bismillah diyip, yeni işlere girişiyoruz... :) :) :)

bir bakmışııız herşey noktalanmış da onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine muhabbetleri yapıyoruz...
:)

sevgiler

snapchat: pinarustundag

2 yorum:

  1. Bu dönemin en eğlenceli yanı alış veriş yaparken vicdanının rahat olmasıdır, hepsi ihtiyaçtan :) Tadını çıkartın, hiç aceleye gerek yok o tarih pıt diye gelecek ama şu anki heyecan bir daha çok zor yakalanır :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yaaa :) çok teşekkür ederim, çok haklısın valla vicdanım çok rahat sen söyleyince bir destekçi de bulmuş oldum daha da rahatladım, sonuçta hepsi ihtiyaçtan :))))

      sevgilerr :)))

      Sil

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...