Cuma, Ekim 08, 2010

LEGO-Parçaların Yıkılışı


Çocuk, önce kutunun içindeki bütün Legoları döktü. Her bir parçası yere saçıldı. Güvenemedi kendine. Bunları ne kutuya tekrar geri koyabilirdi, yani ne toparlayıp bir araya getirebilirdi, ne de bu parçaları bi bütün haline getirip anlamlı bir şeye dönüştürebilirdi.
Cesaret edemedi bi türlü. Durdu gözleri doldu. Elini uzattığı gibi geri çekti. Tekrar uzattı, tekrar geri çekti. Sonra,
Minik bi lego parçası aldı eline. Onu almak için de tereddüt etti önce. Alsam mı almasam mı diye.
Eliyle koydu yere, bi parça daha aldı eline, belki ekleyebilirim diye cesaretle. Eklemeye çalıştı. Ekledi de.
Birer parça daha ekleye ekleye, dışarıdan bakınca minik, küçük ama kendince kocaman, çok anlamlı bir kule yaptı Legolardan. Bu kule çok büyüktü, çok görkemliydi. Arkasına saklansa onu saklayabilirdi, koruyabilirdi bile, o kadar büyük, görkemli ve güvenliydi bu kule.
Korka korka, ama hevesle cesaretle keyifle parçaları yavaş yavaş eline alıp gözünde daha da büyütmeye başladı kuleyi. Büyüttü büyüttü büyüttü…
Kendisine güveni de gelmişti çocuğun. Çünkü artık o da büyük bir kule yapabiliyordu. Demek yapabilirdi. Demek bu kule yıkılmayabilirdi. Bunları düşünüp fark ettiğinde daha da keyiflendi ve yeni yeni kuleler düşündü, renklerini ayırdı sadece önce. Renk renk ayırdı. Hepsiyle ilgili kendi kafasında planlar yaptı. Derken,
Yaptığı o büyük kule birden yıkıldı. Neden yıkıldığını nasıl yıkıldığını anlayamadan, kule devriliverdi çocuğun üzerine, tam da yüreğine..
Etrafına bi baktı, parçalar her yerde. Saçılmış etrafa parçaları darmadağın olmuş o kule.
Baktı ki elleri titriyor, sanki hafif ağlamaklı gibi.
Renklerine göre ayırdığı Legolara baktı bir de, bu büyük kulenin yanına ekleyeceği daha minik hayali kulelere… Daha onları yapmaya başlayamadan yıkılmıştı işte büyük kule.
Korktuğu şey de tam da buydu işte.
Legoları alacak, kuleyi yapacak, ve o kule yıkılacak, paramparça olacak.
Korktuğu oldu işte..
Legoları aldı, kuleyi yaptı, ve o kule yıkıldı birden bire.
Yerde oturuyor çocuk şimdi. Sanki birkaç yaş büyümüş gibi..
Etrafındaki Legolara bakmadan dolaştırıyor öylesine gözlerini.
Düşündü.
Bu büyük kulenin yıkılması iyi olmamıştı.
Cesaretlenmişti, ama şimdi cesareti yoktu.
Heveslenmişti, ama şimdi hevesi de yoktu.
Korkusundan sıyrılmış gibi hissediyordu, ama şimdi çok korkuyordu.

Pencereden dışarıya bakıyor o çocuk. Yağmuru izliyor bir yandan, bir yandan dinliyor, lego parçaları ardında kalmış, dönüp bakmıyor, bakmasa da hala hatırlıyor…
Büyük kulesinin pembe bulutlu rüyasından uyanmış, gerçek dünyada gözlerini açmış,
Şimdi o çocuk büyüyor…

Cesaretlerimizin, inandıklarımızın yıkılmaması,
Tekrar kazanabildiklerimizin, inanabildiklerimizin kaybolmaması dileğiyle…

2 yorum:

  1. Sevgiler. Hikayedeki cocuk biraz hüzünlü geldi bana.

    YanıtlaSil
  2. hüzünlenmiş biraz evet..
    canlandırırım onu ben ;)

    YanıtlaSil

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...