Pazar, Ekim 31, 2010

Ekim'den Kasım'a....

Harika geçen bir hafta sonunun, bir bayram tatilinin ardından yeni bir haftaya ve yeni bir aya başlıyoruz yarın. Ayın 1’lerini (artık) hiç sevmiyor olsam da yine de başlangıçlar hep güzeldir felsefemden vazgeçmeden en azından şu avuntuyla “bir şey başlıyorsa bir şey bitiyordur. Bir şey bitiyorsa bir şey başlayacaktır, bir şey başlayacaksa bir şeylerin bitmesi gerekir, bir şey başlıyorsa umut yaşıyordur hala” devam ediyorum yaşamaya…

Kısaca; 29 Ekim’imizi kutladım, en yakın en can en küçüklük en gençlik arkadaşımın bebeğini kucağıma aldım, bi arkadaşıma bi bebeğine baktım, lise günlerimiz geldi aklıma, gözlerim doldu ama ağlamadım, mutluluktan bile olsa, ağlamadım, güldüm… Pembe evimizin önündeki yemyeşil çimlere basamamış olsam da yine de rahatlık, dinginlik o sessizliğin huzru sardı sarmaladı beni… dinlendim bi güzel ve şimdi İstanbul’da evimdeyim.

Bol moral ve motivasyonla gelmişken evime, zorladım kendimi, hiçbir şey bozamaz sinirimi, kaçıramaz keyfimi dedim kendi kendime…
Dedim işte, belki bozulmaz diye…

Öyle bir ay olsun ki bu ay, herkese güzel gelsin, yenilikler, gidişler, geri dönüşler, başlangıçlar, bitişler, sevmeler, gitmeler ve herkesler hep iyi, güzel olsun..

Ne olursa olsun… yine de güzel olsun.. umut hep olsun..
Kaybetmiş bile olsak, kaybolmuş bir şeyler bir gün ortaya çıkıp gelebilir, geldiğinde hayat verebilir..
Yani o kaybettiklerimiz hala aslında “var” demektir..

Her şey güzel olsun, Türkiye’de de, başka bir ülkede de…
Nefesimiz neredeyse, baktığımız gökyüzü hep aynı değil mi zaten?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...