Pazar, Nisan 18, 2010

öylesine bi gece...



İçinden asla çıkamayacağını sandığın anlar mutlaka olmuştur hayatında, uzakta ya da yakında bi zamanlarda.. O anlarına eş olacak şarkıların da vardır belki şimdilerde kalmıştır aklında, hatta duyuyorsundur bile şuanda kulaklarında.. Aradan yıllar da geçse aylar da, duyduğun an hatırlatır o anları sana, o zamanları tekrar yaşatır, bişeler cıızzz ediverir sol tarafında.. Kırgınlıkların mıdır o cızlayan, üstüne mi basmışsındır farkında olmadan kırıklarının, canına mı batmıştır yine parçaların, çok acıtmasa da dediğim gibi bi cızzz ettirmiş midir, ettiriyor mudur hala?
Kırgınlıkların tamamen yok olup gidişini mi bekleriz acaba birilerini affederken, ya da üzerini mi kapatırız parçalarımızın yüreğimizdeki? Her şey hallolmuş gibi mi hissediyoruz o “affetme” anından sonra ya da gerçekten bişeleri unutuyor muyuz “o anlığına”
Aradan aylar da geçse yıllar da geçse bi gün bi şekilde bi yerlerde batıveriyo yine o kırık parçalar. Hani klasik bi laf vardır ya, “al bi kristal bardağı at yere, evet hadi şimdi o parçaların hepsini bir araya getir bakalım, mümkün mü?”
Gerçekten bu klasik, klişeleşmiş lafın doğruluğuna bi kere de daha inanası geliyo insanın. Tek bir şarkı götürebilir mi insanı; o derin yaşanmışlıklara böylesine delicesine hissettirecek kadar can yarıklarını, acıları, hayal kırıklıklarını tekrar yaşatacak kadar ve tekrar korkutacak kadar tekrar gözlerini yumduracak kadar??
Kırgınlıklar bi yana dursun kaderin cilvelerine, silik sönük göz kırpışlarına da aynı hızla inanmaya başlamak..
Aylardan Ağustos, İlk cumartesi günü Ağustosun 8i.. 2009
Paramparça gidilmiş hatta zorla götürülmüş bir konser gecesi..Aynen can kırıklarıyla can parçalarıyla, can yarıklarıyla.. Gayet damar şarkıların çalındığı, gözlerin dolduğu sözlerin durduğu, sadece sahnedekinin konuştuğu, bi gece… Açık hava tiyatrosu.. Tribünün ön tarafı bi de arka tarafı, yani zıt kutupları…
Yanımda çocukluğum, can dostum ama yüreğim darma duman, aklım karman çorman, hayat sanki boş.. Ve ön tribünde o gün hiç tanımadığım bilmediğim ama bugünümün gülen yüzü…
Ve işte o; kaderimin cilvesi, ve aslında o gece hayatıma dahil olmuş pozitif enerjisinin Lolit’i…
Şimdi aylardan Nisan.. 19u Nisan’ın..
Hayat çok şey yaşatıyor insana..
Hayat çok şey öğretiyor insana..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...